RAM Raporu

RAM NEDİR?

RAM’ın açılımı Rehberlik ve Araştırma Merkezi’dir. Rehberlik Araştırma Merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı rehberlik, psikolojik danışmanlık ve özel eğitim konularında ailelere ücretsiz hizmet veren merkezlerdir.

RAM’larda Özel eğitim ve Rehberlik olmak üzere iki bölüm vardır. İl ve İlçe Merkezlerinde yer alan RAM’lar, bulundukları bölgelerdeki okullar arası iş birliği ve koordinasyonu sağlamakla yükümlü kurumlardır.

RAM RAPORU NEDİR?

Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde bulunan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından yapılan eğitsel değerlendirme sonucunda, destek eğitime ihtiyacı olduğu belirlenen özel gereksinimli bireyler için düzenlenen bir rapordur.

RAM RAPORU NEDEN ALINIR?

Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti ile desteklenmeye ihtiyacı olan bireylerin, Rehabilitasyon merkezlerinden ücretsiz destek eğitim hizmeti alabilmeleri için RAM raporu alınır.

RAM RAPORU NEREDEN ALINIR?

Okula gitmeyen bireyler, ikamet ettikleri İlçe’nin Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinden, okula giden bireyler ise, devam ettikleri okulun bulunduğu Rehberlik ve Araştırma Merkezinden RAM raporunu alabilirler.

RAM RAPORU NASIL ALINIR ?

RAM raporu alabilmek için öncelikli olarak, bireyin tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınmış bir “Engelli Sağlık Kurulu Raporu” olması gerekir.

Bireye ilk kez RAM raporu çıkarılacak ise, bireyin veli ya da vasisi bizzat RAM’a giderek başvuru yapar. RAM, RAMDEVU sistemi üzerinden kişiye değerlendirme randevusu verir. Değerlendirme sonucuna göre de RAM raporu düzenlenip, teslim edilir.

RAM RAPORU ÇIKARMAK İÇİN HANGİ BELGELER İSTENİR?

Bireyin/velisinin ya da okulun yazılı başvurusu,(İlk kez çıkarılacağında başvuru gerekir, yenilemek için gerekmez)
Okula/kuruma kayıtlı öğrenciler için ilk değerlendirmede “Eğitsel Değerlendirme İsteği Formu”, yeniden incelemelerde ise “Bireysel Gelişim Raporu”,
Destek eğitim ile ilgili müracaatlarda Engelli Sağlık Kurulu Raporu,
Birey ve velinin kimlik fotokopisi
4 adet fotoğraf
Vasi tayin edilmiş ise;
Mahkeme kararı,
Vasi belgesi,
Nüfus kayıt örneği
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam eden bireylere ait; Dönem sonu bireysel performans değerlendirme formu , aylık performans kayıt tabloları
RAM RAPORU SÜRESİ NE KADARDIR?
RAM raporları genellikle 1 yıllık olarak düzenlenir. Bireyin ekstra bir özel durumu var ise 6 aylık, bazı durumlarda da 2 yıllık olarak düzenlenebilir.

Fakat RAM raporlarının standart süresi 1 yıldır.

RAM RAPORU NASIL YENİLENİR?

RAM raporu süresinin bitişine 45 gün kala RAMDEVU sistemi üzerinden bağlı bulunan RAM’dan randevu alınır.

RAM’ın istediği evraklar tamamlanarak, randevu günü değerlendirmeye gidilir ve ortalama 1 hafta ya da 10 gün içinde RAM tarafından yeni RAM raporu düzenlenip teslim edilir.

RAM RAPORU İLE BİR YIL İÇİNDE KAÇ KURUM DEĞİŞTİRİLEBİLİR?

RAM raporu ile 1 yıl içinde en fazla 2 kez kurum değişikliği gerçekleştirilebilir.

Fakat zorunlu ikametgah değişimlerinde, aileler RAM’lara başvurarak 3. Kurum değişikliği için talepte bulunabilirler.

RAM RAPORU İLE KAÇ SAAT HİZMET ALINABİLİR?

RAM raporundaki karar sonucuna göre, bireysel hizmet çıkan raporlarla ayda toplam 8 saat, bireysel ve grup hizmeti çıkan raporlarla ise ayda 8 saat bireysel ve 4 saat grup hizmeti alınır.

RAM RAPORUNA NASIL İTİRAZ EDİLİR VE İTİRAZ SÜRESİ NEDİR?

Veli, RAM raporunun kendilerine teslim edildiği tarihten 60(altmış) gün içinde bireyin yeniden değerlendirilmesi isteğiyle, Özel Eğitim Hizmetleri Kuruluna itiraz edebilir.

Okul/kurumlardaki Rehberlik hizmetleri ise, okula/kuruma kayıt tarihinden itibaren en az 70 (yetmiş) iş günlük izleme süreci sonucunda, öğrencinin yeniden değerlendirilmesi isteğiyle Özel Eğitim Hizmetleri Kuruluna itiraz edebilir.

Özel Eğitim Hizmetleri kuruluna yapılacak itirazlar incelenerek, en geç 30(otuz) gün içerisinde sonuçlandırılır.

RAM RAPORU NASIL İPTAL EDİLİR?

RAM raporu iptal edilmez, ram raporuna sadece itiraz edilebilir. Rapor süresi bittiğinde, yeni RAM raporu çıkarılmadığı takdirde, RAM raporunun geçerliliği devam etmez.

Destek eğitim alma konusunda düşünceniz varsa bizlere ulaşarak bilgi alabilir, ücretsiz değerlendirme testi yaptırabilirsiniz. Paksoy Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak RAM Raporu için gerekli yönlendirmeleri yapıyoruz.

Read more

Down Sendromu Nedir?

Down sendromu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır. Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir. Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaşüstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğundan Down sendromlu çocukların %75-80’i genç annelerin bebekleridir. Ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı yoktur. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye’de tam bir veri yok ama yaklaşık 70.000 Down sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor. Hafif veya orta seviye zihinsel ve fiziksel gelişim geriliğine sebep olur.

47 kromozom nasıl olur?

İnsan vücudunu oluşturan kromozomların 23 tanesi anneden, 23 tanesi ise babadan gelmektedir. Down sendromunda 21. kromozom 2 değil 3 adet olmaktadır (Bu sebepten dolayı Down sendromu Trisomy 21 diye de bilinmektedir). Bunun sonucu olarak toplam kromozom sayısı 46 değil 47 olmaktadır.

Risk Faktörleri

35 yaş üstü kadınlarda Down Sendromlu ve diğer kromozom anomalileri riski fazladır. 20 yaşında bir annenin Down Sendrom’lu çocuk doğurma ihtimali 1/1441 iken, bu risk 30 yaşında 1/959’a, 40 yaşında 1/84’e ve 50 yaşında ise 1/44’e çıkar.

Daha önce Down sendromlu bir çocuk doğuran annede, tekrar bu sendromu sahip çocuk sahibi olma ihtimali yüksektir.

Down Sendromu genetik yapıdaki bir değişiklik sonucu oluşur. Günümüzde bu durumun kesin nedeni bilinmemektedir. En yaygın Down Sendromu tipinde kalıtsal geçiş yoktur.

Down sendromunun Translokasyon veya mozaisizm adı verilen türlerinde ise, kalıtsal geçişlilik (aile üyeleri arasından aşağıya doğru) olabilmektedir.

Değişik tipleri var mı?

3 tip Down sendromu vardır.

1-Trisomy 21: Down sendromlu nüfusunun %90-%95’ini oluşturan standart tiptir. Bu tipte fazladan bir adet 21.kromozom yumurta veya sperm hücresinden gelmekte veya döllenmenin daha ilk aşamalarındaki bir noktada yanlış bölünme nedeniyle (yani kromozomlar bölünürken birbirine yapışık kalması ve bu yapışıklığın bir taraftan 2 diğer taraftan da 1 kromozom gelmesine yol açması nedeniyle) yeni hücreler 3’er adet kromozom ile toplam 47 kromozom olarak oluşurlar.

2- Translokasyon: Down sendromlu nüfusunun %3-%5’ini oluşturan tiptir. Bu tipte 21.kromozomun bir parçası koparak başka bir kromozoma (örn. 14.kromozom gibi) yapışmaktadır. Birey adet olarak 46 kromozoma sahiptir ama genetik bilgi olarak 47 kromozom bilgisi vardır. Burada da 21.kromozom 3 adet olduğundan birey standart tipteki aynı özellikleri gösterir. Down sendromunun diğer tipleri kalıtımsal değildir. Yalnız translokasyon tipte ebeveynlerden bir tanesinin taşıyıcı olması durumunda Down sendromu kalıtımsal olmaktadır. Bu oran %33’dür. Eğer taşıyıcı anne ise translokasyon Down sendromlu çocuk doğurma olasılığı %20, taşıyıcı baba ise %5-%2 arasındadır. Translokasyon tipte ileriki doğumlardaki risklerin bilinmesi açısından genetik danışmanlık daha önemli olmaktadır.

3- Mozaik: Down sendromlu nüfusunun %2-%5’ini oluşturan tiptir: Bu tipte bazı hücreler 46 kromozom taşırken bazıları 47 kromozom taşımaktadır. Yanlış bölünme döllenmenin ileri aşamalarında gerçekleştiğinde bir hat 46 kromozom diğer hat ise 47 kromozom olarak devam eder ve mozaik bir yapı oluşturur.

Özellikler nelerdir?

Down Sendromunun Fiziksel Belirtileri Arasında;
Küçük eller ve ayaklar
Yaşıtlara oranla daha kısa boy
Zayıf kas tonu
Avuç içlerinde tek bir enine çizgi
Ayakta 1’inci ve 2’nci parmaklar arasındaki mesafe ise normalden fazla olması
Bu özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir.

Down Sendromunda Görülen Bilişsel ve Davranışsal Belirtiler;
Konuşma ve dil gelişiminde gecikmeler
Emekleme ve yürüme becerilerinde gecikme
Dikkat sorunları
Uyku zorlukları
İnatçılık ve öfke nöbeti
Tuvalet eğitiminde gecikme
Down Sendromlu çocuklarda doğum sonrası emmede güçlük, kaslarda gevşeklik (hipotoni) görülür. Bu bebeklerde yenidoğan sarılığına sık olarak rastlanır. Şüphelenilen bebekten kan alınıp kromozom analizi yapılması gerekir.
Down sendromlu bebekler istisnalar olmakla beraber yaşıtlarından daha yavaş büyürler. Zihinsel gelişimleri geriden gelmektedir. Bu gerilik yaş büyüdükçe daha belirgin olarak gözükmekte, ancak uygun eğitim programları ile Down sendromlu çocuklar pek çok başarıya imza atmakta ve toplum hayatı içinde anlamlı hayatlar kurabilmektedirler. Burada düzenli ve disiplinli bir eğitim programı ve bol tekrar en önemli faktördür.

Down sendromlu bireyler genel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu olurlar ve metabolizmalarının yavaş çalışması nedeni ile doğru beslenme alışkanlığı edinmezlerse ileri yaşlarda kilo problemi yaşayabilirler.

Farklı derecelerde olmak üzere kas gevşekliği (Hipotoni) nedeni ile fizyoterapi desteğine ihtiyaç duyarlar. Bebeğiniz doğar doğmaz biz fizyoterapist ile görüşerek bilgi almanız ve ileriye dönük bir destek programı hazırlamız çok önemlidir. Hipotoninin az veya fazla olmasına göre bazı bebekler uzun süre başlarını bile tutmakta zorlanabilirler ancak fizyoterapi desteği ile gelişim basamaklarını kendi hızlarında tamamlar.

Down sendromlu bireyler bazı rahatsızlıklara daha yatkın olabilmektedirler. Bu yüzden sağlık kontrollerinin aksatılmadan ve zamanında yapılması, doğru sağlık danışmanlığının alınması hayati önem taşımaktadır.

Tedavi yöntemleri

Down sendromu tedavi gerektiren bir hastalık değil farklılıktır. Down sendromlu çocukların sağlık sorunlarının ve gelişimlerinin yakından takibi sağlanmalıdır. Erken çocukluk döneminde yapılan bu takip sayesinde kişinin hem sağlıklı hem de etkin bir yaşam sürdürmesi mümkün olur.

Ailelerin çocukları için yapacağı en faydalı eylem yıllık takiplerini düzenli yaptırmaları, onun eğitim hayatına ve sosyal hayata katılımını sağlamalarıdır.

Bu sayede, hayatın getirdiklerini yaşıtlarının gerisinde izleyen ve diğer insanların onları farklı algılamalarını da aşmak zorunda kalan Down Sendromlu çocuklar, üretken ve dolu bir hayat yaşayabilir. Down Sendromlu çocuklar iyi eğitim görürlerse kendilerine bakabilecek basit işlere yatkınlık göstererek meslek sahibi olabilir.

Zihinsel geriliğin dereceleri var mıdır?

Her çocuk gibi Down sendromlu çocuklar da farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta çocuğunuzun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteği alabilmesidir. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, alternatif terapiler, oyun grupları gibi seçenekler aileler tarafından iyice değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir.

Olası Hastalık ve Risklere Karşı Down Sendromuna Sahip Çocukların Takip, Eğitim ve Tedavi Süreci Şunları Kapsar:
Çocuğun gelişimini, zihinsel ve motor becerilerini, sağlık risklerini ve aşılarının takibi için Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı takibi
Doğum sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının takibi için branş uzmanları (Örneğin, kardiyolog, endokrinolog, çocuk genetik uzmanı, KBB ve göz doktorları)
Konuşma becerilerini geliştirmek için konuşma terapisi
Kasları güçlendirmek ve motor becerileri geliştirmek amacıyla fizik tedavi
Motor becerileri iyileştirmek ve günlük yaşamdaki işleri kolaylaştırmak için mesleki terapi
Down sendromuna eşlik edebilecek duygusal zorlukları yönetmeye yardımcı olmak için davranışsal terapi.
Çocuğum ilerde neler yapabilir?
Eskiden okuyamaz bile denilen bu bireyler artık lise, hatta üniversite bitirebilmekte, ikinci bir dil öğrenebilmekte, çalışabilmekte, bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar sürebilmektedirler. Bu yüzden hayallerimize sınır koymamalıyız. Bir yandan hayallerimiz sınırsız da olsa çocuğumuzu doğru değerlendirerek ayakları yere basan, gerçekçi gelecek planları yapmanın onun mutluluğunun anahtarı olduğunu da unutmamalıyız. Ayrıca Down Sendromlu çocukların erken yaşta evin dışında fiziksel aktivitelere katılmalarının teşvik edilmesi, özellikle ergenlik ve sonrası artan obezite açısından da koruyucu rol oynar.

Her zaman mutlu oldukları doğru mu?

Zihinsel engelli olmak duygusal engelli olmak demek değildir. Down sendromlu bebekler her şeyden önce bebeklerdir. Beslenme, temizlenme, sevilme ihtiyacı duyan, acıkınca, sıkılınca ağlayan, kızan, küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebekler olacak. Down sendromlu gençler de cinsel kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden, kapıları vurup bangır bangır müzik dinleyen, gülen, dans eden gençlerdir. Bizler gibi onlar da tüm duyguları yaşarlar.

Read more